Türkiye Avrupa'nın Gerisinde Kaldı.

Avrupa Komisyonu'na, rekabeti arttıracak yasal düzenlemeleri yapma çağrısında bulunulan ECTA raporunda, Avrupa'da her beş kişiden birinin genişbant internet abonesi olmasına rağmen, artış hızının yavaşladığına dikkati çekildi ve bu durum "yeterli rekabet ortamının oluşmamasına" bağladı.

Rapora göre, Avrupa'da yerleşik operatörlerin pazar payı yüzde 46 civarında olmayı sürdürürken, Türk Telekom'un payı yüzde 97 oranında bulunuyor.

Genişbant bağlantıların artış oranı ise yüzde 10 düzeyinde kalıyor. ECTA'nın bu oranı az bularak yetkilileri rekabetin önünü açmaya çağırdığı raporda, Türk halkının yalnızca yüzde 5'i, DSL üzerinden sağlanan genişbant teknolojilerinden yararlandığına yer verildi.

Rapora göre, Avrupa genişbant erişiminde Danimarka yüzde 34,5 ile ilk sırada yer alıyor; bunu yüzde 33,9 ile Hollanda, yüzde 29,9 ile Finlandiya izliyor. Türkiye ise yüzde 5,1 ile değerlendirilen 23 ülke arasında son sırada yer aldı.

Rapora göre, Avrupa'da toplam genişbant hatları, 6 ayda yüzde 10 arttı. 2007'nin ilk çeyreğinde 84 milyon olan hat sayısı, 2007'nin üçüncü çeyreğinde 92 milyona çıktı.

Avrupa genelinde genişbant hatların üçte ikisi, yerleşik operatörlerin bakır yerel ağlarına dayanıyor. Geriye kalan üçte birlik erişim, kablo, fiber, sabit kablosuz ve uydu gibi diğer yöntemlerle sağlanıyor.

Türkiye'de ise yüzde 5 olan erişimin tamamı, yerleşik operatörün bakır yerel ağına dayanan ADSL üzerinden sağlanıyor. Kablo, fiber ve diğer tüm erişimler yüzde 0'a yakın pay alıyor.

İşletmecilerin pazar payları dikkate alındığında, Avrupa'da, alternatif işletmeciler genişbant pazarının yüzde 54'ünü, yerleşik operatörler ise yüzde 46'sını ellerinde tutuyor. Yerleşik operatörlere yönelik rekabetin büyük bölümü, yerel ağın paylaşıma açılmasından ve kablo şebekesi üzerinden sağlanan genişbant erişiminden kaynaklanıyor. Türkiye'de ise alternatif işletmeciler yüzde 3, yerleşik operatör olan Türk Telekom yüzde 97 pazar payına sahip bulunuyor.

Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Başkanı Yusuf Ata Arıak, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, raporun, kendilerinin sürekli söylediklerini desteklediğini ifade etti.

Türkiye'nin telekomünikasyon karnesinin "sıfırlarla dolu olduğunu" öne süren Arıak, şunları kaydetti:

"2000 yılında başlatılan serbestleşme çalışmalarının bugün geldiği noktanın istenen seviyeden çok uzakta olduğu açıkça görülüyor. Genişbant erişimi sadece fiili tekel Türk Telekom'a bırakılınca sonuç böyle oluyor.

Serbestleşmenin gerektirdiği tüm şartlar, çalışmaların başladığı yıldan itibaren yerine getirilmiş olsaydı, telekomünikasyon alanından elde edilen gelir, şimdiki rakamın iki katına, yani 32 milyar dolara çıkabilecekti.

Bu nedenle, 2008 yılında, alternatif işletmecilerin pazardan yüzde 20 pay almalarının hedeflenmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor."

Serbestleşme konusunda Türkiye'nin "geride kaldığı" görüşünü savunan Arıak, kablo şebekesinin de hala özelleştirilemediğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Araştırma, Avrupa'da, rekabetin ana kaynağına (yerel ağın paylaşıma açılmasına) yönelik ciddi bir tehdit olduğunu da gösteriyor. Bu tehdit, yerleşik operatörlerin yeni nesil fiber erişim hatlarının ayrıştırılması konusunda erteleme talep etmelerinden kaynaklanıyor.

Bir başka deyişle, yerleşik operatörler, rakip yeni işletmecilerin, mevcut şebekeleri kendilerine ait olacak şekilde kiralayabilmelerinin geciktirilmesini talep ediyor.

Bu erteleme gerçekleşirse, ileride Avrupa genelinde genişbant hatların yüzde 80'inin yerleşik operatörler tarafından kontrol edilmesi söz konusu olacak.

Bu olasılık karşısında Avrupa ülkeleri alarma geçerken, alternatif operatörlerin, genişbant pazarından sadece ve sadece yüzde 3 pay aldığı Türkiye'de hiçbir ilerleme sağlanamıyor.

Danimarka, Hollanda, İsveç, Finlandiya ve İngiltere gibi en yüksek genişbant kullanımına sahip ülkelerin, yerel ağın etkin bir biçimde ayrıştırılması ve kablo şebekesinin etkin bir şekilde kullanılması sayesinde rekabetten fayda sağladıkları ortaya çıkıyor.

Bu ülkeler, bugün dünyanın en iyi genişbant kullanıcıları arasında bulunuyor.

Ülkemizde ise 2,5 milyon adrese ulaşan kablo şebekesi hala özelleştirilmeyi bekliyor.

Bunun yanı sıra ADSL hizmetinin yeni işletmeciler tarafından yaygın olarak sunulmasına imkan sağlayacak Yerel Ağın Paylaşıma Açılması (YAPA) uygulamasının önündeki engeller de varlıklarını sürdürüyor.

ECTA'nın raporu, Türkiye'deki alternatif operatörlerin sahip oldukları tam paylaşımlı erişime açılmış genişbant ve ses hat sayısının da '0' olduğunu gösteriyor. Bu alandaki listenin başında, 5 milyon 400 bin hat sayısına sahip Almanya bulunuyor."

Eklenme tarihi: 5.3.2008


AB'den Microsoft'a büyük yaptırım!
Japonlar kendi arama motorları için çalışmaya başladı
Türkiye’nin korsanı çok
İnternette yeni akım: Vlog
Intel Japonya'da kaybetti gibi
AMD hükmen galip
Online müzikte MTV - Microsoft işbirliği
Microsoft’tan yeni veritabanı çözümü
Korsan yüzde 10 azalırsa 36 bin kişiye iş kapısı açılacak
Sanal alemde hedefli saldırılara maruz kalıyoruz
İnternet Güvenliğimiz YOK !!!
MSN Türkiye'de yüzde 2 bin 276 büyüdü
Bilgisayarınız güvende mi?
Kablo İnternet ADSL'e tam rakip
WiMax ile her yerde kablosuz internet
Windows Vista Aralık'ta Beta 2 ile geliyor
Compex Perşembe günü başlıyor
Ucuz Windows'un Türkçe sürümü hazır
Bilgisayar ve internette geri kaldık
Kuş gribi internete sıçradı
 
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8
 
  Site Kullanım Şartları | Gizlilik İlkeleri | Uygun Kullanım Politikaları