Yazılım korsanlığıyla mücadele
Kanunen ciddi bir suç olarak kabul edilen ve ülke ekonomilerine zarar vererek çok sayıda insanın işsiz kalmasına yol açan yazılım korsanlığıyla mücadele hız kazanıyor. Almanya’da geçtiğimiz hafta içinde alınan bir karar, korsanlıkla mücadelenin seyrinde yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor.
Alman yazılım satıcısı Ralf Blasek, Bochum Mahkemesi tarafından yazılım korsanlığı suçundan mahkum edildi ve 5,5 yıl hapisle cezalandırıldı. 38 yaşındaki yazılım satıcısı Ralf Blasek, Belçika’dan satın aldığı, okullar için hazırlanmış yazılımları, etiketlerini değiştirdikten sonra Almanya’da yüksek fiyattan satıyordu.
Mahkeme, 32.000 adet yazılım paketini ambalajlarını değiştirerek sahibi olduğu Dino-Soft firması üzerinden yeniden satan Blasek’in bu yolla Microsoft’u 4.5 milyon Euro’luk zarara uğrattığını saptadı.
Kararı açıklayan Bochum Mahkemesi Yargıcı Wolfgang Mittrup, Blasek’in “derin bir kriminal” kişiliğe sahip olduğunu ve yazılım korsanlığından kazandığı parayla lüks içinde bir hayat yaşadığını belirtti. Blasek, yazılım korsanlığından elde ettiği parayla 40’ın üzerinde ev satın almış ve bir lüks araba koleksiyonu edinmişti. Mahkeme Başkanı Mittrup, Blasek’e verilen cezada Blasek’in suçunu itiraf etmiş olmasının da dikkate alındığını belirtti. Cezasını çekmeye geçtiğimiz günlerde başlayan Blasek, mahkemenin devam ettiği 8 aylık süreyi de cezaevinde geçirmişti.
Geçtiğimiz kasım ayında polis Batı Almanya’da çok sayıda evde arama yapmış ve 8 kişiyi telif hakkı ihlalleri şüphesiyle gözaltına almıştı. Suçlamalar arasında, popüler yazılımların kopyalanması ve programların ucuz versiyonlarının ileri sürümler olarak satışa sunulması yer alıyor. Polisin açıklamalarına göre işlenen suçların yazılım şirketlerine olan zararı yaklaşık 16 milyon Euro’ya ulaşıyor.
Mahkeme tarafından hapis cezasına çarptırılan Blasek, Avrupa çapında büyük bir yazılım korsanlığı şebekesinin başı olduğu düşünülüyor. Uzmanlar, Alman yazılım korsanına verilen cezanın, yasadışı yazılım satışları ve kanunsuz kopyalamanın tehdidi altında yaşayan dürüst dağıtıcılara gönderilmiş rahatlatıcı bir mesaj olarak algılanması gerektiğini belirtiyorlar.
Avrupa’da yazılım korsanlığıyla mücadelede yaptırımların ağırlaşmasının bir göstergesi olan son kararın bundan sonraki davalar için de örnek olacağı bildiriliyor.
Eklenme tarihi: 1.1.2005